Translation glossary: EN -> TR

Creator:
Filter
Reset
Showing entries 1-50 of 85,380
Next »
 
-cyisim belirten sonek: fluency akıcılık. 
angol - török
-foldsonek kat, misil, kere: fivefold s. beş misli, beş kat. 
angol - török
-lesssonek -siz. 
angol - török
-likesonek -imsi, gibi, benzer: lifelike, workmanlike. 
angol - török
-mongersonek satıcı: ironmonger, fishmonger. 
angol - török
-mongersonek, aşağ. yapan kimse, karışan kimse: scandalmonger, warmonger. 
angol - török
-nesssonek -lik, -lık: fulness i. doluluk. kind-heartedness i. iyi kalplilik. 
angol - török
-proofsonek geçirmez: soundproof sesgeçirmez. waterproof sugeçirmez. 
angol - török
-selfsonek kendi: He is not in control of himself. Kendine sahip değil. I will speak with him myself. Onunla kendim konuşacağım. We are supporting ourselve 
angol - török
-tysonek -lik, -lık. 
angol - török
-wardsonek -e doğru, ... yönünde. 
angol - török
-wardssonek, bak. -ward. 
angol - török
. Bölümde. Bölüm\'de 
angol - török
12-hour clock12 saatlik zaman biçimi 
angol - török
12-hour time format12 saatlik zaman biçimi 
angol - török
24-hour clock24 saatlik zaman biçimi 
angol - török
24-hour time format24 saatlik zaman biçimi 
angol - török
9-pin printer9 iğneli yazıcı 
angol - török
as. (ünsüzlerden önce) 1. bir, herhangi bir: We went on a sunny day. Güneşli bir günde gittik. They´ve bought a house. Ev aldılar. In this establishmen 
angol - török
a bad eggargo ciğeri beş para etmez adam. 
angol - török
a bad lotk. dili sağlam ayakkabı değil, sütü bozuk; it kopuk. 
angol - török
a bad markkırık not, kötü not. 
angol - török
a bad sailordeniz tutan kimse. 
angol - török
a bad turnkötülük. 
angol - török
a bare chancezayıf bir ihtimal. 
angol - török
a bitbiraz. 
angol - török
a bitter pillacı bir reçete/ilaç, beraberinde zorluklar getiren bir çözüm yolu. 
angol - török
a black eyemorarmış göz. 
angol - török
a bottle of milkbir şişe süt. 
angol - török
a broken reedk. dili güvenilmez kimse/şey. 
angol - török
a can of wormsk. dili içinden çıkılması zor bir durum; çözümlenmesi güç bir problem. 
angol - török
a cappella 1z. herhangi bir çalgının eşliği olmadan, çalgısız, enstrümansız (şarkı söylemek). 
angol - török
a cappella 2s. 1. çalgı eşliği olmadan şarkı söyleyen (koro). 2. çalgısız, enstrümansız (müzik). 
angol - török
a card up one´s sleevek. dili kurtarıcı. 
angol - török
a case in pointsöz konusu edilen şeyin bir örneği. 
angol - török
a chip off the old blockk. dili hık demiş babasının burnundan düşmüş. 
angol - török
a citizen of TurkeyTürk vatandaşı. 
angol - török
a contradiction in termssözlerde çelişme. 
angol - török
a couple of1. iki. 2. birkaç. 
angol - török
a couple of minutesbirkaç dakika. 
angol - török
a crack shotkeskin nişancı. 
angol - török
a cursory glancegöz gezdirme. 
angol - török
a cut abovek. dili -den bir gömlek üstün. 
angol - török
a dab ofazıcık: Put a dab of the ointment on the wound. Yaraya merhemden biraz sür. 
angol - török
a dark day1. karanlık gün. 2. kötü gün. 
angol - török
a dead lossbir işe yaramayan nesne/kimse. 
angol - török
a demanding bossçok iş bekleyen patron. 
angol - török
a demanding jobçok emek isteyen iş, zahmetli iş. 
angol - török
a desperate situationvahim bir durum. 
angol - török
a drain on the resourcesbütçeye yük olan şey. 
angol - török
Next »
All of ProZ.com
  • All of ProZ.com
  • Terminológiai keresés
  • Munkák
  • Fórumok
  • Multiple search